ONLAR KARNE DEĞİL UYKUSUZLUK SERTİFİKASI ALDI

İlkokul, ortaokul ve lise öğrencileri bir dönemi geride bırakarak karnelerini aldı. Yoğun bir dönem geçiren üniversite öğrencileri ise derslerinden geçebilmek için son sınavlara geceli gündüzlü çalışarak ve hatta gece boyu uykusuz kalıp kütüphanede sabahlayarak “Uykusuzluk sertifikası” almaya hak kazandı.

Gece boyu uyumayıp çalıştılar

İstanbul Şehir Üniiversitesi’nde 2-16 Ocak 2019 tarihleri arasında final sınavları vardı. Bu süreçte finallere çalışan Hukuk, Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi, Psikoloji, Sosyoloji ve diğer bölümlerde eğitim gören üniversite öğrencilerine zorlu final haftasında moral vermek üzere Uykusuzluk Sertifikası dağıtıldı. Dağıtım üniversitenin ana kampusundaki kütüphanede yapıldı. Gece boyu çalışarak sabahlayan ve ertesi gün hiç uyumadan sınavlarına giden öğrenciler, bir nevi sınavlara iyi çalışmasının karşılığını notlardan önce almış oldu.

Üniversite kütüphanelerinde dağıtıldı

Derslerine bazen son anda çalışan bazen de çalışsa bile bilgilerini yeterli görmeyerek son an tekrarı yapan öğrencilere bu güzel sürprizi ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Gençlik Komisyonu üyeleri yaptı. Çalışma, Genç ÖNDER Üniversite Birimi üyesi İstanbul İlahiyat’tan Mine Topal’ın fikri olarak proje hayata geçirildi. 2017 yılının Nisan ayında İstanbul Üniversitesi ana kampustaki kütüphanede başlayan uygulamada onlarca öğrenciye sertifika dağıtımı yapıldı. Arkasından dağıtımlar İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, İstanbul Şehir Üniversitesi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi ve Sabahattin Zaim Üniversitesi ile devam etti.

Yemek yemeyi unutanlar var!

Projenin mimarlarından Genç ÖNDER Kız Koordinatörü Rukiye Kurt, vize ve final döneminde üniversite kütüphanelerinde sabahlayan öğrencilerinin okulu bitirdiklerinde ellerinde güzel bir hatıra kalması için böyle bir projeyi hayata geçirdiklerini söyledi. Sertifika ile beraber öğrencilere kahve ve kek de verildiğini belirten Kurt, “Çünkü öğrenciler sınav dönemlerinde yemek yemeyi bile unutuyorlardı. Biz bu şekilde aperatif birşeyler almalarını istedik. Sıcak çorba dağıttık kütüphanenin önünde. Hem bir şekilde ders çalışırken karınları doysun, hem de uykuları açılsın istedik. Onlara küçük bir jest yapalım diye düşündük” şeklinde konuştu.