SURİYELİ ÖĞRENCİNİN TÜRK MÜZİĞİ SEVDASI

Ülkesindeki iç savaş sebebiyle Türkiye’ye gelen Suriye uyruklu Amir Raee Jokha, Türk tasavvuf ve sanat musikisine ait eserleri büyük bir tutkuyla icra ediyor.

5 yıl önce iç savaş sebebiyle ülkesinden ayrılıp ailesiyle Ankara’ya yerleşen Amir Raee Jokha’nın sesinin güzelliği ve müziğe kabiliyeti eğitim gördüğü ortaokuldaki öğretmenler tarafından fark edilince okulun müzik korosuna dahil edildi. Sonrasında imam hatip ortaokulları arasında yapılan ilahi yarışmasında ikinci olan  Amir Raee Jokha, kentin ilk ve tek güzel sanatlar lisesi müfredatı uygulayan Ulus İlk Meclis Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin giriş sınavında da başarılı oldu, burada eğitim almaya hak kazandı. Ankara’da liseler arası ses yarışmasında, güftesi Yahya Kemal Beyatlı, bestesi ise Münir Nurettin Selçuk’a ait “Aziz İstanbul” eseriyle ikinci olan ve ney üfleyebilen Amir Raee Jokha, Türk tasavvuf musikisi alanında profesyonel anlamda iyi bir eğitim almayı hedefliyor.

Türkiye’ye geldiğimde müziğe ilgim yoktu

Ülkesinde iç savaşın yoğun yaşandığı dönemde ailesi ve 4 kardeşiyle Ankara’ya gelip yaşam mücadelesi verdiklerini belirten Halepli Amir Raee Jokha, ilk önce Hacı Bayram İmam Hatip Ortaokulu’nda eğitim gördüğünü söyledi. Ortaokuldan mezun olunca bir öğretmeninin kendisini halen eğitim gördüğü Ulus İlk Meclis Anadolu İmam Hatip Lisesine yönlendirdiğini aktaran Amir Raee Jokha, Türkçe öğrenmek için kursa gittiğini ve okuldaki arkadaşlarıyla çok iyi geçindiğini ifade etti. Amir Raee Jokha, Türkiyeye  ilk geldiğinde müzik bilgisinin olmadığını ve öğretmenlerinin dil açısından Türk müziğini öğretmeye çalıştıklarını söyledi. Türk müziğinin Arap müziğine yakın olduğunu düşünen başarılı öğrenci, ‘Hicaz’ makamını sevdiğini aynı zamanda ney de öğrendiğini belirtti.

İstanbul Boğazı’nda Aziz İstanbul’u okumak İsterim

Ortaokullar arası ilahi yarışmasında sözleri Osman Hulusi Efendi’ye ait “Cuşa Gelir Dağ ile Taş” ve liseler arası ses yarışmasında ise “Aziz İstanbul” eserleriyle ikincilik kazandığını anlatan Amir Raee Jokha, şunları kaydetti: “Aziz İstanbul eserini seslendirirken sözlerini Türkçe açısından değerlendirdim, çünkü Türkiye’ye ait bir eser ve sözleri İstanbul’a yazılmış. Bu yüzden Türkçe anlamıyla düşündüm. Bazı eserlerin kelimeleri, sözleri Arapça’ya yakın. Onları, Arapça açısından değerlendiriyorum. İstanbul’a hiç gitmedim, gitmek istiyorum. İstanbul Boğazı’nda ‘Aziz İstanbul’ eserini seslendirmek isterim.”

Türk müziği hayatımı etkiledi

Türk tasavvuf müziği sanatçıları Fatih Koca ile Asım Akkuş’u dini musiki alanında örnek alan  Amir Raee Jokha, “Arap müziğinde en çok ud kullanılıyor ama bence Arap udu ile Türk udunda tavır biraz başka. Arap udunda bir makamda çalınmıyor. Mesela Türk eserlerinde bir makamda ilerliyor. Arap makamında bildiğime göre bir parçada birden fazla makam icra ediliyor” ifadelerini kullandı. Araplardan Ümmü Gülsüm, Sabah Fahri ve Feyruz’u dinlediğini aktardı. Türkçenin ve Türk müziğinin hayatına önemli etkiler yaptığını ve Suriyeli arkadaşları ile akrabalarının kendisi gibi olmayı çok istediğini anlatan Amir Raee Jokha, ileride Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı’nda eğitim görüp iyi bir müzisyen olmak istediğini kaydetti.